Maddeyi Tanıyalım

https://i0.wp.com/www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/madde/img/giris1.jpg
Madde nedir? Hidrojen atomlarının birleşmesidir. En basitinden en karmaşık yapıya kadar aynı şey, aynı esaslar hakimdir. Hidrojen atomunda, merkezde mutlaka bir proton vardır, çevrede de bir tane elektron dönmektedir. Merkezdeki proton 3676 tane karşıt elektronla 3675 tane elektrondan oluşur. 3675 tane elektronla karşıt elektron birbirini dengeler, nötrleştirir, nötralize eder. 3676. karşıt elektron sebebiyle merkezî çekirdek; yani proton (+) elektrik yükünü temsil eder; çevrede dönen elektron da (-) elektrik yükünü temsil eder. İşte (+) yük ve (-) yük, bütün elektrik yükleri manyetik alanın elektriğe dönüşmüş şekilleri olduğu için birbirini kesin olarak çekerler ve hareket halinde olan elektron, merkez tarafından öyle bir kuvvetle çekilir ki; bu onun hareketini ne merkeze çekilerek ne de yörüngeden kaçarak devam ettirmesini sağlar. Böylece eliptik bir yörünge üzerinde bütün elektronlar, protonlar etrafında dönerler. Merkeze en yakın oldukları noktada en yüksek hız, en düşük manyetik alanın sahipleridir. Merkezden en uzak oldukları noktada da en yüksek manyetik alan, en düşük hızın sahipleridir ve hızla manyetik alan çarpımı, eliptik yörüngenin her noktasında daima birbirine eşittir.

İşte bu bir madde yapısıdır. Yani merkezinde 3675 tane elektronla 3676 tane karşıt elektron bulunan bir nesne. Şimdi anti maddenin oluştuğu 4 tane âlem var. Birinde madde var; zahirî âlemdeyiz biz. Biz zahirî âlemin müntesipleri için, burada bulunanlar için, zahirî âlemin fizik yapısıyla yaşayanlar için sadece zahirî âlem maddeyi içerir. Bu âlemin karşıtı yani berzah âlemi, anti maddeden oluşur. Cinlerin âlemi, kendi dizaynları içinde fiziktir; ama bize göre fizik ötesidir, fiziğin tersidir. O da bu âlem için anti maddeyi içerir, onların berzah âlemi de anti maddeyi içerir, emr âleminin ruha ait elektronları da anti maddeyi içerir bu âleme göre, zülmanî âlemin elektron yapısı da anti maddeyi içerir. Öyleyse her biri anti maddedir.

O halde “Anti madde nedir?” O âlemin gene atom yapısına baktığımız zaman, bütün anti hidrojen atomlarında o âleme göre gene 3675 tane elektron var, 3676 tane karşıt elektron var ve o âleme göre maddenin bir ağırlığı var. İşte, eğer insanlar o âleme ait olan bir anti maddeyi yakalayabilmiş olsalardı (bir hidrojen atomunu), hidrojen atomunun yapısında 3675 tane karşıt elektron, 3676 tane elektrona tekabül eden (yani bizim âlemimizdeki ölçümlemeye göre ) ve etrafında elektron yerine anti elektron denen bir sistem göreceklerdi. Yakalamış olsaydık bunu görecektik. Ama bu imkânsız. Çünkü anti madde, negatif ağırlığın sahibi. Yani burada bir hidrojen atomunun (basit rakamlarla karşılaştırmak için söylüyorum) 10 gram olduğunu düşünün. Bir cinin yaşamakta olduğu gayb âleminde, gene bir hidrojen atomu -10 gram ağırlığında olur ve bu âlemde onu tartamazsınız, ölçüler sıfırın altında olduğu için ölçemezsiniz.

İşte anti maddenin bir görüntü yapısı vardır: Merkezinde anti proton olan, çevresinde de anti elektron dolaşan bir özellik. Anti protondan murat, gene bu âlemin protonu; fakat elektrik yükü pozitif değil negatif. Çevrede dönen elektronsa, yükü pozitif olan bir elektron. Nasıl oluşuyor? Bu bir anti madde değil. Bu sadece, bir hidrojen atomunun şekil değiştirmesi.

İsviçre ve Almanya’dan geçen 27 kilometre uzunluğunda bir elektron hızlandırıcısı var.
Bu 27 kilometre uzunluğundaki elektron hızlandırıcısının içinden, ksenon gazı geçiriliyor ve elektronlara, protonlara, atomlara bombardıman yapılıyor. Ve bu bombardımanla bakıyorsunuz, bir hidrojen atomunun içinden bir proton bir kayba uğramış. İki tane karşıt elektronu gitmiş. 3676 tane karşıt elektrondan 2’si giderse, 3674 kalır. Elektronların yapısı değişmemiş, 3675 tane var. Öyleyse ne oldu? 3674 tane karşıt elektronla 3674 tane elektron, birbirini nötralize eder. Ama bu sefer 3675.’si bir karşıt elektron değil, elektron. O zaman merkezdeki elektrik yükü, negatif elektrik yüküne dönüştü. Böyle bir sistem, çevreden o sırada geçmekte olanlardan sadece karşıt elektronu kendisine çekebilir. Çünkü (-) elektrik yüklü nesneler, (+) elektrik yüklü nesneleri çekecektir. (+) elektrik yüklü nesne de bir karşıt elektrondur. Yörüngeden geçerken, geçiş hızıyla çekim hızı arasındaki denge, onu bir yörüngeye oturtur. Bu yörüngede (eliptik yörüngede) dönmeye başlayınca karşıt elektron, bu, bir atom yapısının tersi yapıyı içerir; yani merkezinde (-) elektrik yükü hakim olan, çevrede dönen karşıt elektronda da (+) elektrik yükü hakim olan, şimdiki hidrojen atom yapısının tamamen tersi bir yapı görüyoruz.

Böyle bir nesne tespit edildi. Bizim sevgili âlimlerimiz de zannettiler ki; bu bir anti maddedir. Bu bir anti madde değildir. Bu, değişime uğramış bir hidrojen atomudur sadece. 2 tane anti elektron kaybetmiş olan ve bu sebeple elektronları 1 fazla hale gelen, çok basit bir hidrojen atomu. Ama durum tersine döndü. Çevrede dönen (+) elektrik yüklü bir nesne, merkezin de elektrik yükü (-) elektrik yükü oldu.

Bunlar, son derece basit realiteler. Ama zamanımız âlimleri, bunlardan haberdar değiller. Haberdar olmadıkları için de herşey teoride kalıyor, bir türlü tatbikata geçemiyorlar .Onlar, Allah’ın bütün bunların sahibi olduğunun genellikle farkında değiller, hep aynı masalları anlatıyorlar.Böyle bir atomu yakalayınca “Anti maddeyi bulduk.” dediler. Halbuki tarttılar, ve onun bir ağırlığı olduğunu da tespit ettiler. Onu da söyleyemiyorlar . Çünkü ağırlığı olduğunu söyledikleri zaman, pozitif ağırlığın sahibi olduğunu söylerlerse, bunun anti madde olmadığı kesinlikle anlaşılacak. Ve böyle bir aldatmaca içerisinde günler geçiyor.

Şimdi gerçekten bir anti maddenin keşfi söz konusu olabilir mi? Buna zaten dünyamızın ihtiyacı yok. Anti maddenin keşfi gerekmiyor. Anti maddenin bu âlemdeki tartılarla, ölçülerle tartılabilmesi mümkün değildir. Ama gelecekte ki; yakın bir gelecekte bu inşaallah tatbik edilecektir.Bir sistemle yerçekimi kuvvetinin sıfırlanması söz konusu olabilir. İşte ne zaman yerçekimi kuvvetini sıfırlayabilirseniz veya sıfırın ötesine geçirebilirseniz, o zaman dünyadan o kadar enerji sarf etmeden ayrılmış olacaksınız. Maddenin içindeki kendi enerji, bunun için yeterlidir.

Bir yapı değişikliğiyle, bir hava gemisini ağırlıksız olarak hareket ettirebilirsiniz. Fiziksel ölçüde ne kadar ağır olursa olsun, onun yapısını değiştirebildiğiniz zaman ağırlığı sıfırlayabilirsiniz, sıfırın ötesine de indirebilirsiniz. Onu yaptığınız zaman, dünyada çok şeyler değişir. Eski Mısırlıların o, o zamanki insan gücüyle ulaştırılması mümkün olmayan piramitlere, o koca koca kayaları nasıl yerleştirdiğini biliyor muydunuz? İlim de bilmiyor daha. Ama onlar bunu keşfetmişlerdi. Dünyada birçok defa atom savaşı olduğunu, kayalardaki izler kesinlikle belirtiyor. Bu atom savaşlarından sonra çıkan insanlar da, mağara insanlarını oluşturuyor. Çünkü radyasyon sebebiyle hücre yapıları tamamen dejenere olmuş insanlar; konuşamıyorlar, bütün ilimlerini unutmuşlar, hayvanlar gibi mağaralarda yaşayabilen bir sistem oluşturuyorlar.